Blow Fish

Thursday, June 29, 2006

Saraydan Kız Kaçırma Rezaleti - İstanbul Müzik Festivali

Aylar evvelden biletler alındı. Düşündükçe heyecanlandık. Topkapı sarayında 'Saraydan Kız Kaçırma'yı seyredeceğiz. Borusan Filarmoni Orkestrası, İstanbul Festival Korosu, saray ortamı.. Ilık bir yaz akşamı için ne güzel bir fikir değil mi? Değilmiş. Un, yağ ve şeker helvanın güzel olmasını garanti etmiyormuş. Helva yapmayı bilen biri de gerekiyormuş yanına. E İstanbul festivalinin bu yıl 34. sü diyeceksiniz, hala helva yapmayı öğrenmemişler mi?
Biletlerimizin tanesi 100YTL. Yerimiz tanesi 265YTL olan sıraların bir arkasında. 7. sıradayız.
Bir boy ufağı çocuk yuvasında kullanılabilecek sandalyelerimizde yanımızdaki, önümüz ve arkamızdaki insanlarla bütünleşmiş şekilde oturuyoruz. Gösteri başlıyor. Fakat biz gösterinin başladığını sadece müziğin başlamasından anlayabiliyoruz çünkü sahne görünmüyor. Şimdi sahne görünmüyor deyince açıkhava tiyatrosu düzeni benzeri yerler dışında zaten hiçbir zaman heryerden sahnenin tümü görünmüyor diyeceksiniz. Benim bahsettiğim bunun ötesinde çok vahim bir durum. Hiçbir şey görünmüyor. Sahnedeki sanatçıları bırakın arada bir de olsa tümüyle görmek hiçbirinin yüzünü bile göremiyoruz. Hiç. Sadece bir ara biri mizansen gereği ağaca tırmanıyor da onun, o da hala bir kısmını, görebiliyoruz. 7. sıradayız çok uzakta değil. Ama zaten 2. sıradan itibaren kimse birşey göremiyor.
Gösterinin 2. günü. İlk gün gelen seyircilerin bundan şikayet etmemiş olması mümkün değil. Ama herhalde önemli değildi kimsenin birşey görememiş olması. Bir platform kurmak, sahnenin yerini değiştirmek veya sahneyi biraz yükseltmek gibi akla bir çırpıda geliveren çözümler organizatörlerin aklına gelmemişti veya gelmişti de yapılamamıştı herhangi bir sebepten. Keşke yapılamıyorduysa bu gösteri de yapılmasaydı.
İlk arada Saraydan Biz Kaçtık. Sadece biz değil tabii. Gösteriyi sahneye koyan Yekta Kara ilk sırada oturuyordu. O bu problemi farketmemiş olabilir, dolayısıyla arada seyircilerin topluca sarayı terketmesine ne mana verdi bilmiyorum.
Umarım Borusan, Siemens gibi festival sponsoru şirketlerden gidenler olmuştur ve umarım ilk 2 sıranın arkasında bir yerde oturup bu rezaleti bizimle paylaşmışlardır. Çünkü onlardan gelecek şikayeti dikkate alacaktır Festival organizasyonu. Bunu da sadece umuyorum tabii.

Monday, June 12, 2006

İlk giriş


Merhaba,
Bu ilk girişim. Dolayısıyla biraz heyecan var tabii.
'A ne güzel benim de bir internet sayfam olsun, herkes gelip okusun' düşüncesi güzel ama sayfa öyle bembeyaz karşında açılınca 'benim acaba anlatacak birşeyim var mı' diye kalakaldım.
Kadın, reklamcı, evli, İstanbul'lu vs gibi girdiğim kategoriler hiç de özgün değil. Sualtı biolojisti falan olaydım bari. Yazacağım herşeyi zaten hemen herkes günlük hayatında yaşıyor. Herkes imkansız zamanlamalara iş yetiştirmeye çalışıyor (di mi reklamcı arkadaşlar?), herkes sabah ve akşam trafiğinde çıldırıyor (maslak'da çalışıyorum diyeyim, siz anlayın), herkes evliliğinde zaman zaman problemler yaşıyor (evlinin başına yeni koymayı unutmuşum bu arada ki çok önemli), herkesin politika, ekonomi konularında söyleyecek bir çift sözü var. Yani bu sayfada yazabileceğim daha önce kimselerin aklına gelmemiş, ağzından çıkmamış bir kelam yok.
Ama olsun. Ben gene de yazıyorum. Belki size ilginç gelir ya da sadece ben içimi dökmüş olur rahatlarım. Bu da az şey değildir.